Merhabalar,
Chiara
Ferragni’nin neredeyse her ay yaptırdığı, Negin Mirsalehi’nin vloglarında şahit
olduğumuz, Kim Kardashian’ın cilt bakımı için tercih ettiği PRP gerçekten işe
yarıyor mu? Bu yazımda tüm detaylarıyla ele alacağım.
Öncelikle
eğer bu yazıyı okuyorsanız cildinizle ilgili problem yaşıyorsunuz demektir.
Merak etmeyin, yalnız değilsiniz.
Ben
de oldukça yağlı ve akneye meyilli bir cilde sahibim. Küçük yaşlardan beri akne
problemi yaşıyorum. İlk ciddi tedavimi 2011 yılında Roaccutane kullanarak oldum.
2015
yılına gelene kadar cildim tüm zamanların en iyi halindeyken, birden
sivilcelerim geri dönmeye başladı, hatta eski halinden daha da kötüleşti
diyebilirim. Sonu gelmeden çıkan sivilceler, o kadar büyük ve ağrılı
oluyorlardı ki, söndüklerinde mutlaka çukur kalıyordu. Tabi dayanamayıp
sıktığımı da itiraf etmeliyim.
Özgüvenim
yok oluyor ve moralim iyiden iyiye bozuluyorken doktor doktor gezmeye, tahlil
üstüne tahlil yaptırmaya başladım. Roaccutane tedavisininden sonra sivilcelerin
tekrar etmeyeceğinin garantisi yok ve benim sivilcelerim tekrar etti. Bir kere
Roaccutane tedavisi görünce, sivilceler tekrar ederse tek çözümü yeniden
Roaccutane kullanmakmış ancak ben bunu tercih etmedim. Doktorlar da alternatif
tedaviler denediler. Antibiyotik ve cilt merhemlerin hepsini deneyimlediğime
eminim. Merhemlerden bazıları, biraz da olsa işe yaradı. Herkesin cildi
farklıdır ve tedavisi de mutlaka farklı olacaktır. Ama benimki gibi bir aşamaya
geldikten sonra merhemler artık işe yaramıyordu. Medical Park hastanesinde bir
doktorun önerisiyle PRP ve Dermapen yaptırmaya başladım.
Yazının uzun olmaması adına bu yazıda sadece Prp deneyiminden bahsedeceğim.
Akıllardaki
ilk soruyu yanıtlayarak başlamak istiyorum. ACIYOR MU? Doktorumun da en başta ‘’acıyacak’’ uyarısını
umursamadan, PRP önerisine balıklama atladım. İşlemden yarım saat önce kanınız
alınıyor ve kanınıza santrifüj işlemi uygulanıyor. Kan alınmadan önce yüzünüze
uyuşturucu krem sürüyorlar ve işleme yüzünüz ciddi manada uyuştuktan sonra
başlanıyor. İşlemde botox iğnesi kullanılıyor. Santrifüj işlemi sonrası
kanınızdan ayrıştırılmış trombositler, yüzünüze botox iğneleriyle veriliyor. Buraya
kadar açıkladığım bilgilere her yerden ulaşabilirsiniz.
Gelelim
kişisel deneyimime.
Canınız
acımıyor diyemem. Ama daha önce botox yaptırdıysanız, ondan daha büyük bir acı
olduğunu düşünmüyorum. Kesinlikle dayanılabilir, ancak ben işlemler sırasında çok
zorlandım. Seans sırasında gözlerimden acıdan dolayı gözyaşları boşaldığı oldu.
Doktorum oldukça anlayışlıydı. Dura dura devam etmemizi rica ettiğimde hiç
kırmadı ve işlemi çok daha rahat atlattım.
Buarada
kliniğe/hastaneye aç gitmeniz gerekmiyor. Hatta mümkünse tok gidin.
Ben
toplamda 3 seans yaptırdım. Her ay 1 seans olacak şekilde işlemler uygulandı.
Toplam 3 ayda seanslarım bitti.
3 aylık süreçte beslenme düzenimde de
doktorumun isteğiyle değişiklik yaptım. PRP işlemi için kandaki trombositten
yararlanılıyor ve ton balığı ve fıstık trombosit sayısını arttırıyor(muş). O
yüzden her gün ton balığı ve yer fıstığı yedim. Kadınlar için ton balığının çok
da yararlı olmadığı söylense de doktoruma güvendiğim için sözünden çıkmadım.
2.
önemli konu ise, su tüketimi. Su tüketme alışkanlığı olmayan bir insanım. Ancak
bu süreçte günde 2ltye yakın(benim için oldukça büyük bir başarı) su tükettim.
PRP GERÇEKTEN İŞE YARIYOR MU?
Gözüm
kapalı öneriyorum diyebilirim. Sivilce tedavisi için değil, leke ve çukur için
yaptırdığım bir işlem olsa da, artık neredeyse hiç sivilce çıkarmıyorum.
Açıkcası bu işlemlerin sivilce tedavisinde kullanılıp kullanılmadığını
bilmiyorum ama bende böyle bir etkisi oldu. Hatta PRP ve Dermapen’den 2011
yılında haberim olsaydı Roaccutane yerine direk bu yola başvurur, karaciğerimi
hiç yormazdım.
Yüzümdeki
çukurlar ise %70 oranında doldu.
Makyajsız dışarı çıkamayan bir insanken, fondöten sürmeden alışveriş
merkezlerine bile gidebiliyorum. Aynı anda Dermapen de yaptırdığım için tek
başına PRP için konuşamasam da, canı tatlı insanlar için gerçekten çok da hoş
olmayan bir işlem olan PRP için ‘’mucize’’
diyebilirim. En azından benim cildim için öyle oldu. Dediğim gibi, herkesin
cildinin ihtiyacı farklı olabilir ve bu işlemin doktorun önerisiyle ve DOKTOR
TARAFINDAN yapılması gerekir.
Lütfen
hiçbir yetkinliği olmayan, adını duymadığınız, merdiven altı güzellik
merkezlerinde böyle işlemler yaptırıp hayatınızı karartmayın.
Bu
işlemleri yaptırırken kış ve bahar aylarını tercih edip cildi güneşten korumak
çok önemli, unutmayın.
Son
bir bilgi, internette birçok yerde çukurlar o an için doluyor, belli bir zaman
sonra eski haline dönüyor yazıyor. Son işlemimin üstünden 5 aya yakın zaman
geçti ve böyle bir durum yaşanmadı. Çukurlarım hala %70’e yakın dolmuş
durumdalar.
Gelecekte
tekrar devam edip cildimi çok daha iyi bir hale getirmek niyetindeyim.
Umarım
yazı yararlı olmuştur. Merak ettiklerinizi aşağıya yorum olarak yazabilirsiniz.
Okuduğunuz
için çok teşekkürler!
Bende düşünüyorum dermapen yaptırdım prp nin daha etkili olduğunu duydum araştırma yapıyorum siz nekadara yaptırdınız
YanıtlaSil