ROACCUTANE SİVİLCE TEDAVİSİ DENEYİMİM- ''ÇOK PİŞMANIM!''- GERİ DÖNEN SİVİLCELER

, , No Comments
Herkese merhabalar!

Daha önce birçok blog yazımda Roaccutane tedavisi olduğumdan ve sivilcelerimin birkaç sene sonra aynı şekilde geri döndüğünden bahsetmiş olsam da detaylı bir Roaccutane blog yazısı yazmamıştım. Kısmet bu güneymiş:) Blogu 10 ay önce açtığımda ilk yazmak istediğim yazılardan biriydi aslında, ama iyi ki yazmamışım çünkü 10 ayda daha da kötü durumlar oluştu. Anlatmaya başlıyorum.


Hayatım boyunca sivilceli bir insan oldum. Sivilceli oluşum beni temizlik hastası bile yaptı. Dışarıdan bakınca ''ay yüzünü bir yıka, bu ne pislik'' şeklinde bakıldığını düşündüğüm için küçüklüğümden beri çok sık yıkandım, elimi yüzü aşırı sık temizledim. Ortaokulda sıra arkadaşımla (ki onun cildi sorunlu değildi) her teneffüs lavaboya gider ve ellerimizi yıkardık (tuvaleti kullanmamış olmamıza rağmen). Sabahçıydım ve öğlen eve geldiğimde çoktan 7 kere elimi yıkamış olurdum. Liseye geldiğimde ellerimde alerjik egzama meydana geldi ve dermatoloğa gittik. Ellerimi aşırı yıkamaktan dolayı oluyormuş meğerse, hem merhem verdi hem de ellerimi abartılı yıkamayı bırakmamı söyledi. Çok azaltamadım, hala 28 yaşımda normalden fazla el yıkıyorum. Egzamam ara ara nüksediyorsa da kontrol edebiliyorum, domates ve patlıcan egzamayı tetiklediği için çok fazla tüketmiyorum. Bunun dışında uzun yıllardır kolonya taşıyorum yanımda, mikropları öldürüyor diye. Ya bunları anlatırken kendimi deli gibi hissediyorum ama ancak bu kadar yoğun sivilce yaşayan kişiler anlar beni. Hani derler ya ''Benim hayatımı yargılamadan önce benim ayakkabılarımı giy ve benim geçtiğim sokaklardan, dağ ve ovalardan geç. Hüznü, acıyı ve neşeyi tat. Benim geçtiğim senelerden geç, benim takıldığım taşlara takıl.'' diye. Gerçekten yaşamayan bilmez. Bu blogu anonim olarak yazmamın güzelliği de burada aslında, deneyimlerimi filtrelemeden yazabiliyorum.

Peki el hijyenine neden bu kadar taktım? Ellerimizi gün içerisinde ister istemez yüzümüze onlarca kere değdiriyoruz. Sivilce vb. mikroptan uzak durması gereken oluşumların olduğu bir cilde mikroplu ellerin değmesi, durumu daha da işin içinden çıkılmaz bir noktaya getirecektir. Benim yüzümde zaten her zaman çok fazla sivilce olmuştur ve mikrop almaları sonucu daha da kötü bir hale gelmeleri psikolojik olarak beni mahvedecektir. Bunu bildiğim için ellerimin hijyenine hep dikkat ettim. Ama dediğim gibi her şeyin fazlasının zararlı olması gibi bu da zararlı oldu ve egzama problemi ortaya çıktı.

Bir Roaccutane dedim konu nerelere geldi efenim haklısınız, konuya dönüyorum.

2011 yaşında artık kendimi kocamaaan bir birey olmuş olarak hissetmeye başladığımda (21 yaşındaydım) bir dermatoloğun muayenehanesinde ağlarken buldum kendimi, nolur Roaccutane yazın. Bu şekilde yaşamak çok zor, hiçbir merhem işe yaramıyor diye. Çünkü sadece yüzüm değil, sırtım, kalçam ve en kötü durumdaki kollarım da tamamen sivilce kaplıydı. Yaz olmasa da kolsuz giymesem diye bakardım, ki yazları kolsuz bluz giyemezdim. Sivilcelerimi sıkma huyum da var, perişan haldeydi kollarım.

Doktorumun hakkını yemek istemem (zaten isim de vermeyeceğim), bana merhemlerle şansımızı denememizi söylemişti. Ama bu doktor benim gittiğim 3. ya da 4. doktordu ve ben zaten piyasadaki tüm merhemlerle şansımı denemiştim. İşe yaramayacağını bildiğim için ağlamaya başladım ve Roaacutane diye yalvardım ve doktorum bana Roaccutane yazdı.

DÜNYA'NIN EN MUTLU İNSANI OLMUŞTUM O AN!

Her ay kolestrolümün kontrol edileceğini ve kolestrolüm artarsa ilaca devam edemeyeceğimi bildiğim için yememe içmeme o kadar dikkat etmeye başlamıştım ki bu süreçte 10 kiloya yakın kilo verdim. Bir yandan günden güne cildim güzelleşirken bir yandan da fit olmuştum. Hayatımda en güzel olduğum dönemdi sanırım. 

Tabi Roaccutane dozajı kilonuza göre belirlendiği için, ben bu kadar kilo verince, başlangıçta anlaştığımızdan bir kutu az ilaç tüketerek tedavimi bitirdim. 

Tedavi sürecinde inanılmaz cahildim! Woow, nasıl yapmışım diyorum şimdi. Tedaviye yazın başlamıştım, staj yapıyordum bu süreçte. Stajım bütün gün güneşin altında olmamı gerektiriyordu, ben güneş koruyucu bile kullanmadım. (Şu an Aralık'ta bile ve bu tedaviyi olmuyor olmama rağmen güneş koruyucusuz çıkmıyorum).

Birçok kişinin başına gelen şeyleri yaşamadım, ya da o kadar mutluydum ki sivilcelerim bitiyor diye, görmezden geldim bilemiyorum. Ama hiç bel ağrısı çektiğimi ya da depresif hissettiğimi hatırlamıyorum. Dudaklarım kuruyup çatlıyordu ama, bir de gözlerim kuruyordu. Aaa yaptığım diğer bir cahillik de, bu süreçte lens kullanımına devam etmek oldu. Gözlerim hem kuruyordu hem de lens kullanıyordum. Gözlerim o kadar kötü oldu ki, senelerdir hiç lens takamadım. Belki şimdi toparlamıştır gözlerim ama artık denemiyorum bile lens takmayı. Optik gözlük yakışmıyor ama sağlığım ve ben daha önemliyiz! (Artık bu şekilde bakabiliyorum.)

Tedavim bittikten sonra ilk birkaç sene sivilce sorunum olmadı. Ama sonrasında eskisi gibi geri döndü tüm sivilcelerim. İşin kötü yanı, Roaccutane tedavisinden sonra sivilceler tekrar ederse tek çözüm yolu Roaccutane'mış! Önceden 3 4 doktor gezip Roaccutane yazsınlar diye yalvarırken, 2016'dan beri 3 4 doktor gezip Roaccutane yazmayan bir doktor aradım. Karaciğerimi yeterince yormuştum zaten, bağışıklık sistemim o kadar kötü ki her yerimde ayrı bir cilt problemim var. Saç derimde ve elimde egzama, yüzümde sivilce vs. Bir Roaccutane tedavisini daha kaldırabilecek iç organlarım olduğuna inanmıyorum. 

2018'in başında bu yazıyı yazsaydım ''Neyse Allah'tan bir tek yüzümdeki sivilceler geri döndü, vücudum pırıl pırıl yazacaktım. Ancak son 2 3 aydır kollarımda, sırtımda ve kalçamda sivilceler çoğalmaya başladı. Kollarımdakilerden rahatsız olmaya başladım. Daha eskisi gibi olmadılar, başlangıç aşamasındalar. Geri döndürebilirim diye düşünüyorum, kendimde işe yarayan merhemleri iyi biliyorum çünkü artık. Ama paniklememe neden olacak noktaya geldiler. Yine de 2 gün önce kolsuz bir bluz giymekten çekinmedim. 

Tabi 7 senede cilt bakım ve tedavi yöntemleri de çok ilerledi. Geçen sene 3 seans PRP ve Dermapen yaptırmıştım, bunu da blog postları olarak yazmıştım. Yüzümün zıvanadan çıktığı ve özgüvenimin tamamen yok olduğu bu noktada bu tedavi ile hayata döndüm diyebilirim. 

Şuanda da yüzümde 3 sivilce var, sivilce leke ve çukurlarım geçmedi ve fondötensiz dışarı çıkmam. Ancak Roaccutane'dan sonra nükseden sivilcelerimin en az %80i geçtiği için cildim bebek cildiymiş gibi hissediyorum:)

Cildim konusunda hala çok hassasım, sık sık yastık kılıfımı değiştiriyorum, telefonumun ekranını temizliyorum, ellerimi yıkıyorum. Makyaj malzemelerime dikkat ediyorum, majyaj fırçalarımı sık sık dezenfekte ediyorum vs. Kısacası yüzüme değebilecek her şeyin temizliğine dikkat ediyorum ve cilt bakımıma, vitaminlerime, kullandığım ürünlere inanılmaz özen gösteriyorum.

Ojelerfora Selma Çiçekdal'ı takip ederdim Snapchat döneminde, daha sonrasında takibi bırakmıştım. Geçen gün burun ameliyatı ile ilgili olan videosuna denk geldim, ameliyat olduğunu bile bilmiyordum. Onun da Roaccutane'dan sonra ufak ufak nüksetmeye başlamış sivilceleri sanırım ki tedavisi çok yakın bir zamanda bitti. Videosunda belirtmiş zaten Roaccutane tedavisinden sonra sivilcelerin geri dönmeyeceğinin garantisi yok diye.

Benim sivilce sorunu yaşayan bir arkadaşım neredeyse her sene ufak dozlarla Roaccutane tedavisini tekrar ediyor, bu da iç organlarına zarar veriyor. Cildi tam anlamıyla düzelmediği gibi, sağlığı bozuluyor.

Sivilce problemi belki ölümcül bir hastalık değil, ama ömür boyu insanların sizinle iletişim sırasında en çok gördüğü yerlerinizin problemli ve ''pis'' görünmesine sebep olan, kişinin psikolojisini bozabilen ve özgüvenini mahveden bir durum.

Roaccutane kesin çözüm değil ve bu sivilcelerden kurtulmak için tek yöntem de değil. Babyface, hydrafacial, dermaroller, dermapen, altın iğne ve PRP gibi tedavi yöntemleriyle iç organlarına zarar vermeden sivilcelerinizi tedavi etme yoluna gitmenizi tavsiye ederim.

Ancak tabi ki karar sizin:)

Roaccutane ile ilgili en özlediğim şey, saçlarımın asla yağlanmaması idi. Ama yıkanırım her gün, hiç sorun değil benim için, bir daha bu ilacı kullanmaktansa! :)

Sevgiler!




0 yorum:

Yorum Gönder